Bir hayvan annesinden yeni doğduğunda ilk önce korkuyu öğrenir; korku onu hayatta tutacak tek güçtür. Hayatı yalnız geçecektir ve güven sadece birlikte yaşamak zorunda olanlar için uydurulmuş bir oyalanıştır.Hayvan bu oyunda yalnızdır. İnsan ise doğduğu anda güveni öğrenir. Güven , onu hayata kenetleyecek duygudur. Çünkü insan kalabalığın içine doğar. Ayağına serilen nimetlerin içine ve mecburdur inanmaya.
Sonra bir gün o kedi büyür. Birileri onu sever, kucak açar. Kedi korkulardan arınır. Dokunmayı öğrenir, kalabalıkta uyumayı. Şansı tanır. Diğer kedilerden farkını hisseder. Güvenirse kırılmayabileceğini farkeder. Kedi uyur, uyanır. Kedi insanlaşır. Sahiplenir, kendi yatağı olur, kendi tabağı. Birilerinin onun için endişelendiğini biliyordur artık.
İnsan büyümüş ve korkuyu öğrenmiştir. Kalabalık dağılmış ve herkes evine gitmiştir. Sandığı gibi değildir içine düştüğü oyun. Peşine düştüğü hayat. Okşandıkça korkuyu hisseder. Sahiplenildikçe yalnızlık belirginleşir. Şanssızlığı tanır. Diğer insanlardan şanssız olduğunu farkeder. Kendi duvarları olur, onlardan bir ev yapar. Birilerinin onun için endişelendiğini görmüyordur artık.
İnsan, hayvanlaşır.
Ç'8'9'14