26 Ocak 2017 Perşembe

Bir Uygarlık Öyküsü

Senin beyaz dediğine siyah diyenlerin krallığı bu. 
Onları çiziyoruz hıçkıra hıçkıra tenhalara
Ve her kim gelecek zamanda bir kazı yapacak olursa derinin altına, geçmiş zamanın izlerine rastlayacak
Tarihe gömülenler dirilecek bir bir aleviyle
Mahşerle tanışacaklar
Hangi ölüye sorsanız ölümü kabullenmez
Onlar da isyan edecekler
Tüm yaralar irice derin bir çukurun içinde sonsuza kadar kanatmayı isteyecekler




15 Ocak 2017 Pazar

Onlar

Geçtik o yollardan biz, hepimiz
Dümdüz, emeksiz
Sadece başkaları sıçrarken attı kalbimiz
Biz başka hayatlarda hep biraz misafiriz
Her yalanın karşısında 
Cömert ve müşfik
Eteklerimizde gidenlerden bir iz
Zilleri de düşmüş telaşımızın
Sonlanmış bir savaşın habersiz askeriyiz
Kan, tende kurumuş
Gitmek ister vakit 
Dilimizde pusuya yatmış sözcükler
Düşmandan arınınca caddeler
Koşarız topuklarımız kalçalarımıza vurarak
Yalandan azlolur endişeler
Öyle güzel, öyle iyiyiz. 

Ç. Tkr' 29'6'17