Bir sarsıntıyla uyandık bu sabah. Yerini yadırgar gibi sevgi çıkıp gitmek istedi bu evden. O uzun koridor bir zaman tüneli gibi, diğer ucunun nereye çıktığını bilmeden yürüdüm. Yaşanmamışlara sürtünerek, bakışmaktan korktum. Ağlarsa gözlerin ormana dönecek , nefes almaktan korktum. Topuk seslerim beynimi deliyor. Ayağımın altına yapışıyor sokağın tozu, kendimle beraber taşıyorum terzinin ipini, meyhanenin kokusunu, lambanın ateşini. Köşeyi dönüyorum ve kopuyorum davadan.
24’11’18