17 Aralık 2014 Çarşamba

Yenik

Ve ancak yıldızlar anlatabilir özlemi, içinde o kadar "uzak", o kadar " berrak" , bir o kadar çok,göz alan bir kirlilik gözyüzünde. Ve öyle parlak bir taarruz, karşı koymak imkansız; Uzansan dokunacak gibi ama edepsiz  bu ışık yılı deliliğe. Sarsıyor kollarında yanlış kundağın postürü cümleler, ondan güdük, biraz eğri büğrüler. Yaşamaya değer diyor şarkılar. Yaşamaya değer ! Korkuların hasat zamanı, ağızdan çıkan  en kötü küfür "tutsak"..ve yağın balla yakıştığı gibi yakışmaz bir türlü, bir elmayla bir yasak. 

Ç. 

Sıra

Şarkıların da bir mezarı olmalı elbet. Kazıp da gömülecek ve toprak atılacak kadar mahkum kaderine. 

4 Aralık 2014 Perşembe

Açıkapı

İkimiz de birbirimize bildiğimiz şeyleri anlatıyor ve zaman kaybetmeyi yoğunluk sanıyorduk. Christmas müzikleri kadar açık anlatımlarla kendimizi yoruyor ve yorgunluğun derin anlamlar içerdiğini zannediyorduk.
Bildiğinden emin olduğum bir yerdeyim. Bu kez yalnız zaman kaybediyorum. Kaybederken harcadığım bir şey olmaması insiyatifim dışında bir mutluluk. Sahip olmadan kaybedilemeyeceğini anladım bir kez daha. Sanırım tam anlamıyla gitmenin bir yolu yok.
Bir günaha üzülmek için, onu hiç işlememiş olmak mı gerek acaba?
Sırtında taşıyamayacağından fazla şarkıyla yola çıkmamalı insan.


2 Aralık 2014 Salı

~

Taze kır çiçeklerinden papatya tacı. Belki de ikimiz için kimbilir.