24 Ocak 2015 Cumartesi
24O
Nefretle ördüğün kozadan seni, mutlu etmek üzere çıkardıklarında da yanıyor canın. Kimse bir şey yapamıyor.
18 Ocak 2015 Pazar
Opus ll
Bir el silah sesi duyuldu.
Dolmak için yıllarını vermişti içindeki nefese
Boşalması saniyeler aldı
Hatrı sayılır bir kalabalık ve utancın ardına gizlenen telaşlar sardı etrafını
Ne kadar önemsendiğinin bir önemi yoktu artık
Öldükten sonra kitapları okunacak
Hiç bilinmeyen besteleri duyulacaktı
15 dakika için meşhur olacağı zaman dilimine girmişti çığlıklar içinde
Çantasından bir telefon,sigara paketi ve Edip Cansever kitabı saçılmıştı kaldırıma
Son kaldığı yerden kıvrılmıştı sayfa
Ağıt yakanlar içinde en soğukkanlı olanı ayak ucunda duran tekefona sarıldı
Ve arama listesindeki son numaraya yeltendi
Diliyle aklı arası mesafe uzadıkça uzadı
Aradı bir cesaret
Telefonuna baktı kadın
Hiç tanımadığı bir adam vardı bu kez ucunda
Öğrendi çünkü öğretildi ölüm
Telefonu kapattı nefesi kapı duvar
Arama listesinde O'nun ismi vardı
Saat 13:58
Bir arama kaydı
Alelade bir konuşmaydı
Ekrana dokundu kadın
O'nun o ışık huzmesine hapsolduğunu düşündü
Telefon ekranında her şey yerli yerindeydi
Hayatının artık bambaşka bir yöne gideceğini söylemiyordu telefon
Yapabileceği tek şey hayatın en son bırakıldığı haliyle hatırlammasını sağlamaktı
O günden sonra her gün
Kadın telefonuna düşen günlük konuşma kayıtlarını sildi
Son arama listesindeki görüntü hep hatırlamak istediği gibi kaldı
Üzerinden geçen 2 yılın ardından o ekrana her baktığında kadın
O son konuşmayı düşündü
Alelade
Sesini son kez duyacağını hiç bilmeden yaptığı umarsız konuşmayı
Son kaldığı yerden kıvrılmıştı hayat
16 Ocak 2015 Cuma
Opus I
"Neden ben!" dedi sonra "Neden ben?"
"İki kolun ucunda iki elim var
Aynı cinayetin ihtimaliyim
Herkes kadar
Neden yalnız benim elimde kan var. "
13 Ocak 2015 Salı
Yol
Kelimeler çekecekti bütün yükü
Alıp seni yanıma koyacaktı
Kavgalı gürültülü
Parçalı bulutlu
Kırılan yerlerinden keserek ömrü
Yarayla barışık
Şiir çekecekti bütün yükü
Alıp seni benden uzağa koyacaktı
Büyüdükçe büyüyecekti özlem
Bir tahtalı kurşuna kurban gidecekti öfkeler
Öfkeler domino taşları gibi birbirini sırtından vuracaktı
Yalnızlık çekecekti bütün yükü
Önüme yutulmamış lokmalar koyacaktı
Boğulmamı izler gibi uzaktan
Aklıma nifak tohumları ekecek
Her fikri bir günaha çevirecekti
Şafak vakti biri daha eksilirken bu koğuştan
Ağzımdaki demir tadı nasır tutacaktı
Şarkılar çekecekti bütün yükü
Alıp seni aklıma koyacak
Her vuruşta intiharla sınayacaktı
Başıboş notalardan bir çığlık yaratıp
Senfoniler altında ezecekti sessizliği
Sen çekecektin bütün yükü
Gidenin işi zordu
İhtimallerin krallığında
Terkedilmiş mutluluklardan biri
diğerlerinin kellesini kesip çıkacaktı tahta
Sen göremeyecektin
Görememek üzere gidecektin aramızdan
Vakit geçtikte ağırlaşacaktı omuzlarındaki yük
Yaşlılar neden iki büklüm yürürler anlayacaktın
6 Ocak 2015 Salı
Kaydol:
Yorumlar (Atom)