Profesyonelce gidenler, geri kalanlarda kapasitenin üzerinde bir tecrübe bırakıyor. Tecrübelerle yüklü bir bulutta her an yağmaya muktedir kaygılar kalıyor içlerinde. İstedikleri bu değil esasen, herkes biraz aptal ama mutlu olmak istiyor. Aklın ''bir'' olan yolu her zaman mutsuzluğa çıkıyor. Kimler hemfikir ise bu yolda acı çekiyor. Bu birleşim, bir çeşit kitle imhadır.
Hiç bilmeyenler, bazı şeylerle hiç karşılaşmayanlar, bilmeyi reddedenler ya da sahiden şanslı olanlar; onlar doğum ve ölüm arasındaki eğride sabit değişkene etki etmezler. Birileri yeterince korunaklı yerlerde saflarını tutarlar. Orası soğuk ya da sıcak değildir. Orası güzel ya da çirkin de değildir. Kategori edilemez. Sadece bilinmezliğin dayanılmaz hafifliği vardır. Tanrının sureti gibi bir belirsizlik. tıpkı ona benzer, bilinmez ama tapılası bir görkemle.
Tecrübe kötüdür. Ölümden sonraki hayat muammadır ve tecrübe sadece bugünkü gündemi etkileyen bir borsadır. Sabit değişkenlere göre artan ya da azalan. Aynı hatalara tekrar düşülen, her defasında daha da acıtan darbeler indirir beyne. Tecrübe, edinilmiş fakat fayda sağlamamış ve bu hayatta gözlenmesi mümkün olmayan kontrolsüz acı çoğalımıdır. Diğer hayat için ise, henüz kimsenin yapabileceği bir şey yok.
Belki orada anlatır biri; bugünü, hangi canı kurtarmak için bir elçiye zeval ettiğini.
Ç 2'2'15
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder