Her nesne, biz hepimiz bir resmi güzelleştirmek için varız aslında. Tanrının estetik kaygılarıyla burdayız. Bi çoğumuz neden burda olduğumuzu bile bilmiyoruz. Nezaketen katılınan davetler gibi hayat.
Bazen, böyle nefesin kesilir ya acıdan; uyuşursun, hissizleşirsin. Sonra tuhaf bi razı oluş başlar. Hangi geceye yatıyosun, hangi sabaha uyanıyosun bilmezsin.
Birilerinin kadrajına girersin rastlantılarla. Sonra ordan çıkarsın bir başka resimde gülümsersin, bir başkasında ağlarsın.
Yeryüzünde milyonlarca nükleer patlama var. Boşlukta salınan nötronlar gibi kararsız, savruk birbirimize sokulup atomlaşıyoruz. Korkularımız fisyonla parçalandıkça bedenden bir enerji yayıyor. Olağanüstü tedbirlerle izole olmuş bekliyoruz; reaktörden çıkıp da bir gün kendi Çernobilimizde yok olmak üzere.
Ç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder