29 Haziran 2014 Pazar

Mum

" Bu beni son görüşün" dedi.

 " Kirpiklerimi kırpıştırdığımı, gözyaşımın yüzümün platolarında aldığı yolu, dudaklarımın bir kelebeğin kanadı gibi titrediğini ve yüzümdeki kaslara hakimiyetsizliğimi...Bu, rüzgarın oyunuyla burnuma son doluşu kokunun, saç telinin eteğime son düşüşü; boş bir şişenin vurduğu gibi kıyılara, parmaklarıma sinen son öfke bu; pençelerimdeki son vazgeçiş, kollarımdaki son derman gitmeyesin diye şiirli, dizlerimdeki son kuvvet biri gazda diğeri frendeki; bu, vücudumun son meyledişi dönüş yollarına göç yolundaki göçebe kuşlar gibi güneye ezberli, dilimdeki minörlü son şarkı; kısıklı sesle bir zafer marşı, aklımın son dört mevsimi; güneşi, yağmuru, rüzgarı, uğultusu...Tanrıya son küsüşüm bu ; cenneti cehennemi bir lokmada yutuşum,
Üstüme sinen son kokun birazı parmaklarımda, birazı aklımda; son kurşun o yaşam kırıntısına sıktığım, yüzündeki kıvrımları son izleyişim bu, ellerinin heyecanla dansını son seyredişim, dudaklarının bittiği ufuk çizgisine son bakışım ve yüzünden kalkan son vapur; el salladığım..."

Ç. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder