Ne kaldıysa sözcüklerden geri
Her ne anlatma çabasıysa ağzından akan
Tükrüğün içinde boğulan tek kurşunlu yakarış
Delice sözler ve titreyen sesler
Teslim olan öfkeler
İçi boşalmış bir umut şarjörü
Eller başka bedene ait
Kopmuşlar gibi dünyanın koptuğu manayla güneşten, kendi hikayesini yazmaya doğru
Çırpıyor, alkışlıyor, parçalıyor, uçuyor misal
Çağırıyor anavatanına coşkuyla yeni yüzler
Gövde kaskatı duruyor toprağın üzerinde
Ayaklar korkak bir savaş esiri
Hep geldiği yeri özlüyorlar
Ama unutmuşlar orası neresiydi
Öylesine uzamış ki çıkılan yol
Sadece nilüferleri hatırlıyor ayaklar
"Geldiğimiz yerde nilüferler açardı.."
Nereye bastığını bilirlerdi bir zaman
Şimdi nereye battığını biliyorlar
Orada kaç zaman mahsur kalacağını
O çamurdan, aklına kaç sancı taşıyacağını
Toprağın çamura dönme hikayesini biliyorlar
Kendi hikayesine benzetiyorlar biraz
Hep geç kalınmışlık hissi bir sonraki yetişme çabasını örseliyor
Ayaklar öğreniyor çaresizliği
Battığı yerden yolluyorlar o mektupları
Aklın usanmasını bekliyorlar
Bir sokak lambasının altında gündüzü yaşayan kuş gibi akıl
Sabahın meltemiyle işi yok
Sadece varsayımlara adanmış
Biraz aydınlık yetiyor elde olandan şahaneler yaratmaya
Aslında öylesine hasret ki sahici sabahlara
Ama bu meçzup hali taşımak zorunda kanadında
Alışmış işin kötüsü
Ayırt edemiyor gündüzü geceden
Hiç varmak istemediği bir yere kanat çırpmak
Olduğu yerde dönerken üstelik ne zor iş
Birileri tarafından farkedilmeyi bekleyen hüzünler giyiyor
Gövdenin üzerindeki vazifesi de yoruyor onu
Kim ister ki onca başıboş fikre sahip çıkmayı
İpek böceğiyle kelebeğin savaşı gibi
Ayaklar ve aklın arasındaki
Ölüme kim daha yakın bilmiyorlar
Uzuvlar sessizce konuşuyor birbirleriyle
Hem okşuyor hem dövüşüyorlar
Yabancı da değilsin bu alametifarikaya
Her defasında sanki ilk kez karşılaşıyor gibi acemi bir merhaba ile
Gelip yerleşiyor eklem oyuklarına
Hep dönüyorsun karga tulumba geri
Kılık değiştirip kapıyı çalan o sevgiliyi
Buyur ediyorsun içeri
Yağmala hüzzam makamını
Her ne kaldıysa sözcüklerden geri
Bin bir suratla koynuna giren o serseri
Aşk,
Ne güzel geldin, hoşgeldin.
Ç.
Tkrdağ/ 27'10'17
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder